Feeds:
Posts
Comments

Posts Tagged ‘bahai’

Elimde bir istatistik yok fakat herhangi bir şehrin merkezine inip, 10 kişiye akraba evliligi hakkındaki fikirlerini sorsak, herhalde yedi-sekizinin ya da daha fazlasının “olumsuz” beyanda bulunacagını düşünmemiz yanlış olmaz. Fakat fikirlerinin nedenlerini irdelesek, bilimsel ya da genetik olarak beyanlarını makul delillerle destekleyebileceklerin sayısının bir-ikiyi geçecegini söylemek mümkün olmayabilir. Bu blog yazımda akraba evliliklerini bilimsel objektiflik içerisinde, subjektif kanaatlerle değil, somut deliller ışığında degerlendirmeye calışacağım. Ayrıca, genetik ve sağlıksal açıdan akraba evliliklerinin masaya yatırmanın yanı sıra, dünyada akraba evliliklerinin yapılma ve yayılma sebeplerini de kısaca ele alacağım.

Klinik genetikte (Clinical Genetics), ikincil kuzenler (second cousin; Figür 1’e bakınız) ve/ya daha yakın akraba olanlar arasındaki evlilikler ‘yakın akraba evliliği’ (consanguineous marriage) tanımı altında toplanmaktadır. Fakat ‘yakın akraba’ derken, bu tanım icerisinde ‘ensest’ (ebeveyn-çocuk arası ya da kardeşler arası) ilişkiler bulunmamaktadır. Ulkemizde (ve dünyada) daha çok birincil kuzenler (first cousin; Figür 1) arasında evlilikler olmaktadır ve bu türden evliliklerin genel olrarak yapılan tum evlilikler içerisindeki oranı %20 civarındadır. Akraba evlilik oranları Türkiye’nin batısına nazaran, doğusunda yaşayanlar arasında daha yüksek oranlarda görülmektedir.

Akraba evliliği çeşitleri

Figür 1a: Akraba evliliği çeşitleri (Doktora tezimden)

Akraba evliliği çeşitleri

Figür 1b: Akraba evliliği çeşitleri (Doktora tezimden)

Genetik olarak akraba evliliğinin doğrudan ortaya çıkardığı en büyük risk, çekinik (recessive) mütasyonların çocuklarda homozigot (çift kopya) durumda olma olasılığını yükseltmesidir. Konuyu kısaca açıklamak gerekirse, normal şartlarda her insanın her hücresinde her genden iki kopya vardır (toplamda ~21000 değişik genimiz, ikinci kopyasıyla beraber her hücrede ~42000 gen var). Bunlardan bir kopyası babadan, diğeri ise anneden gelmektedir. Herkeste bu genlerden birkaç tanesi mütasyonlarla inaktif ya da normal fonksiyonunu yapamaz hale gelmiş şekilde baba ya da anneden aktarılmış olarak bulunmaktadır. Fakat buna rağmen çoğumuzda doğuştan genetik bir hastalık yoktur. Bunun nedeni ise bir ebeveynden mütasyonlu bir kopya alınsa da, diğerinden normal/fonksiyonel bir kopyanın alınmasıdır. Bu normal kopya vesilesiyle de çoğumuz biyolojik olarak normal bir gelişim gösteriyoruz.

Üstelik bazi genlerimizin iki kopyası dahi mütasyonlarla inaktif olmuş (ya da normal fonksiyonunu yapamaz hale gelmiş) olsa saglıgımız açısından çok önemli olmayabiliyor (örnek: koku almamıza yardımcı olan genler; bazı kokuları almayıveriyorsun o kadar). Fakat bazilari da bildigimiz uzere genetik hastalıklara yol açabiliyor (ülkemizde çok görünen iki örnek: Türkçe’de ‘Ailevi Akdeniz Ateşi’ ve ‘Akdeniz anemisi’ olarak bilinen ‘Familial Mediterranean Fever’ ve ‘Beta thalassemia’). Coğumuzun bir kopyasını taşıdığı bu tarz hastalık oluşturan mütasyonlar sadece bize ya da ailemize mahsustur. Bu yüzden akraba olmayan bir insanda sizde bulunan mütasyonların bulunması çok düşük bir ihtimaldir. Yakın akraba evliliklerinde ise, aile ağacını yakın bir geçmişte bağlayan bir ata olduğundan (bu dedeleri olabilir mesela, Figür 2’deki örneğe bakınız), o atada olan mütasyonların bir tanesinin (yada daha fazlasının) iki kuzende de bulunma riski, iki akraba olmayan insanda olma olasılığına göre çok daha yüksektir. Ӧrnek olarak iki birincil kuzenin ortalama olarak genlerinin %12.5’i aynıdır, bu yüzden çocuklarının genlerinin ortalama %6.25’i aynıdır; dolayısıyla bu olasılık, aynı zamanda bir mütasyondan iki kopya bulunması olasılığıdır da. Akraba olmayan insanların evlenmesinde ise, yukarıda da bahsedildigi üzere, herkes hastalık oluşturabilecek mütasyon(lar) taşısa da, bu çiftlerde farklı genlerin bir kopyasının inaktif hale gelmiş olması, çocuklarında hiçbir genin iki kopyasının da birden mütasyonlu olmamasını sağlamaktadır (‘homozigot’ duruma gelme olasılığı çok düşüktur).

Figür 2

Figür 2: Akraba arasındaki evliliği, akraba olmayanların arasındaki evliliklerden ayıran, aynı mütasyonun iki kopyasının aynı kişide bulusma olasılığının normale nazaran yüksek olmasıdır. Figür 2’de de görüleceği üzere, hastalıklı çocukların buyuk annelerinde oluşan mütasyon torunlarının evlenmesiyle mütasyonun iki kopyasının buluşma olasılığı yükselmiştir (klinik genetikte, böyle aile agaçlarında erkekler kare, kadınlar ise daire ile temsil edilir. Jenerasyonlar ise yukarıdan aşağı doğru ilerler). Iki ebeveynde de aynı mütasyonun bir kopyası olunca, (mütasyonun homozigot durumda olması ve) çocukta hastalık oluşma riski 4’te birdir. Figür: Doktora tezimden)

Peki, bu hastalık oluşturan mütasyonların iki kopyasının birden (yani homozigot şekilde) doğacak çocuklarda olma olasılığının yükselmesi dışında, “sırf akraba evliliği yapmış olmanın zararları var mıdır?”. Biraz daha açmak gerekirse: diyelim akraba evliliği yapmış bir çiftin çocuklarının hiç birinde genetik bir hastalık görülmedi – ki böyle bir sürü aile var; bu çocuklarda bizim görmediğimiz başka bozukluklar var mı? Bu soru, genetikçi ve klinik araştırmacıları hala meşgül ediyor. Bu soruyu istatistiki (empirik) olarak araştırmak/cevaplamak için akraba evliliğinin sık gorüldügü toplumları, akraba evliliğinin az oldugu Avrupa ülkeleriyle kıyaslamışlardır. Bu araştırmalarda çok farklı ve değişken sonuçlar çıksa da, 2011’de o ana kadarki en çok katılımcıyla yapılmış araştırmada akraba evliliğinin düşük doğum yapma ve çocukken hastalanma riskini 4%-7% arasında arttırdığını rapor etmişlerdir (Bittles and Black, 2011). Fakat araştırmayı yapanların da belirttiği üzere, bu araştırmanın ve bu rakamların bazı sorunları vardır; çünkü karşılaştırılan iki popülasyon (Bati ve Orta Dogu) arasındaki tek fark akraba evliliği oranları değildir. Ornegin Avrupa/Bati sağlık hizmetleri kategorisinde Arap ve/ya da Orta Doğu ülkelerine (yada diğer akraba evliliğinin sık görüldüğü ülkelere) nazaran çok daha üstün bir durumdadır. Çocukların doğum sırasında düşük doğma oranları da nispeten azdır. Ayrıca yeni doğmuş çocukları enfeksiyonlardan koruma adına, ya da enfeksiyon sonrası tedavi etme şartları da daha gelişmiştir. Bunun gibi nedenlerden dolayı 4% ya da 7%’lik farkın ne kadarının sırf akraba evliliğinden dolayı olduğu tartışmalıdır. Böyle karşılaştırıcı/comparative analizlerde, sonucu etkileyecek faktörlerin (sağlık kurumları, hastalıklara karşı başlatılan engelleyici tedbirler, hayat tarzları vb.) kontrol edilmediği sürece, doğru bir şekilde sırf akraba evliliği yapmış olmanın çocukların sağlığına getirdiği etkiyi bulmak imkansızdır. Ama görünen birşey vardır ki, bu rakamlar doğru olsa dahi, genel olarak (ailede çocuklar hastalıklı doğmuyorlarsa; bunun altını çizmeliyim) akraba evliliği yapmış olmanın zannedildiği (ve beklendiği) kadar zararlı olmadığıdır – eğer ortada bir zarar varsa tabi.

Peki, akraba evliliğinin potansiyel olarak bazı genetik riskleri olmasına rağmen neden Arap yarımadası, Hindistan vb. gibi bazı cografyalarda çok görülmektedir de, Avrupa ve Amerika kıtası gibi bazılarında (bazı ‘Amish’, ‘Hutterites’ gibi ‘ethno-religious/etnik-dini’ grupları saymazsak) neredeyse hiç görülmemektedir? Bu soruyu kapsamlı bir şekilde analiz etmek/cevaplamak için onlarca doktora tezi yazmak gerekir. Fakat belli başlı nedenlere bakıldığında, sosyo-ekonomik nedenlerin çok önemli faktörler olduğunu gözlemlemek zor değil (Figür 3’e bakınız). Ayrıca gurbetde yasayanların kendi dinine ve/ya kültürüne yakın birilerini bulup evlenme olasılığı düştükçe, insanların akrabasıyla evlenme olasılığı da o derece yükselme eğilimi göstermektedir.

Figür 3

Figür 3 (Doktora tezimden)

Akraba evlilikleri hakkındaki kanaatler hakkında dinlerin de doğrudan ve/ya dolaylı şekilde etkileri olmuştur. Orneğin Islam öncesi Arabistan’da akraba evliliklerinin az olduğu yönünde belgeler bulunmaktadır. Bunun sebebinin de Araplar arasında diğer kavimleri kendi tarafına çekmek çok önemli olduğundan, kavimler arasında dostluk köprüleri kurma adına kavimler arası kız vermeler, kavim-içi kız vermeye oranla daha cazip olmasıdır. Fakat İslamın gelmesiyle kadınlara verilen ekstra haklardan dolayı (özellikle miras hakkı), diğer sosyolojik nedenlerin yanında ailenin malının dağılmaması adına yakın akrabayla evlilikler çok daha cazip hale gelmiştir (Bittles ve Hamamy, 2010). Bunun içindir ki bugün Arap yarımadasındaki ülkelerde akraba evlilikleri %50’lere ulaşmaktadır (consang.net‘de bütün ülkelerin akraba evliliği oranlarını bulunabilir). Islam dininin akraba evliliğini teşvik eden hiçbir kaidesi olmamasına rağmen, bu durum dinin akraba evliliğine dolaylı etkisini gösteren çok güzel bir örnektir. Hatta Efendimiz’in (s.a.v.) “kuzenlerinizle evlenmeyin” (Hussain, 1999) ve Hz Omer’in (r.a.) “uzak kavimlerden evlenin” (Albar, 1999) dedikleri yönünde bilgiler bulunmaktadır – sahihlikleri konusunda bu iki referansa güvendim.

Tarihte de akraba evliliğine ilginç etkiler yapan olaylar görmek mümkün. Orneğin, bazı hukumetler/krallar kanunlarla akraba evliliğini azaltmaya yönelik girişimlerde bulunmuşlar. Hindistan’da amca-yeğen evliliklerini durdurmak için 1955’de alınan kararın (Hindu Marriage Act) Güney Hindistan’da neredeyse hiç etkisi olmamasından (ki bu tarz evliliklerin en çok yapıldığı bölge), zamanla kanun kaldırılmıştır (Kapadia, 1958). Çin’de (Han Çin tarihinde) anne tarafından olan kuzenler evlenebilse de, aynı soyadı taşıyan kuzenler (baba tarafından olan kuzenler)in evliliği kanunlarla ‘ensest’ gibi gorülmüş ve yapanlara agır cezalar öngörülmüştür. Hristiyan dunyasında ise, sözleri kanun sayılan Papa 1.nci Gregory (540-604) akraba evlilikleriyle ilgili bir soruya “kuzenleriyle evlenenlerin çocuğu olmaz ” demiştir (Bittles, 2012). Bunlar gibi onlarca örnek verilebilir ve bu olayların akraba evliliğinin yayılmasında yada bazı coğrafyalarda bitmesinde önemli roller oynamıştır. Tablo 1’de dinlerin akraba evlilikleriyle ilgili kural ve/ya gorüşleri mevcuttur.

Tablo 1

Tablo 1 (Doktora tezimden)

Akraba evliliğinin ‘her zaman kötü’ olarak anılmasında, medyanın da önemli rolü vardır. Zamanında genetik hastalıklı 3-5 ailenin manşet yapılmış olması özellikle Batı düşüncesine yakın görüşlü insanlarda büyük bir iz bırakmış ve ‘gericilik’ olarak görülmüştür. Oysa akraba evliliklerinin bazı bölge ve kültürlerde (özellikle bazı kırsal bölgelerde) sosyolojik olarak önemli artılarının olduğunu bilimsel araştırmalar ortaya çıkarmıştır. Akraba evlilikleri yapan çiftler arasında boşanmaların düşük seviyelerde olduğu belirtilmiştir. Bunun özellikle evlilikte gelin tarafının damadın ailesi tarafından tanındığından, aralarında daha az problem olmasına sebebiyet verdiğini, ayrıca eşler arasında bir problem olduğunda aile efradının daha yapıcı olduğunu bulmuşlardır. Bundan dolayı, bu stabil ailelerin çocuklar üzerinde de psikolojik olarak olumlu etkileri vardır (suça az bulaşma, psikolojik hastalıkların az olması, eğitimsel başarı vs.). Ayrıca evlenme sırasında verilen mihirler/hediyeler (örnek olarak: İslamda erkekten bayana, Kuzey Hindistan’da ise genel olarak bayandan erkeğe verilir), akrabayla evlenince genel olarak çok az (ya da yok) oluyor – bu da fakir insanlar için evlenebilme adına çok önemli bir faktördür. Bütün bu faktörler batı insanı için birşey ifade etmeyebilir fakat kırsal ortamda ve/ya fakirlik içinde yaşayan insanlar icin hayat-memat meselesi olabiliyor (Figür 3’te detaylar mevcuttur).

Birçok konuya degindim. Kısaca özetlemek gerekirse, akraba evliliği yapan herkes çocuklarının sağlığı açısından kötü bir şey yapmış denemez. Çünkü yukarıda da bahsedildiği gibi, sırf akraba evliliği yapmış olmanın (genetik bir hastalığın ortaya çıkmadığı ailelerde) bilimsel olarak kesin bir şekilde zararı vardır denemez (şimdilik yoktur da denemez, fakat zararı varsa bile çok az olduğu aşikar). Lakin genetik analizlerin gittikçe ucuzladığı bir dönemde, akraba evliliği yapmayı düşünen çiftlerin bu tür önleyici testlerden yaptırmasını sağlayacak reklamlar ve teşvik programları devlet ya da STK’lar tarafından düzenlenmelidir – özellikle genetik hastalıkların olduğu bilinen aileler üzerine yoğunlaşılmalıdır.

Son olarak, ailemde akraba evliligi yapan yok; olmasını da istemem. Bu yazımın amacı kesinlikle akraba evliliklerini övmek ya da yayılmasını sağlamak değil, hakkaniyetli davranmaktır; akraba evliliklerinin ötekileştirilmesinin doğru olmadığını ve bazen (gereksiz bir şekilde) riskli, bazen de iyi sonuçlar doğurabilen kompleks bir olgu olduğunu göstermek ve tartıştırmaktır. Bence, zaten yapılan ve bundan sonra da (büyük ihtimalle) yapılmaya devam edecek akraba evliliklerini yeterli dayanaktan yoksun (‘gericilik’ gibi) kanaatlere dayanarak engellemeye calışmak yerine, bu konu hakkında araştırmaları sıklaştırmak, halkı bilgilendirmek (hem akraba evliliği yapanları, hem de karşı olanları) ve genetik testleri ucuz ve daha erişebilinir hale getirmek öncelikli amaçlar olmalıdır.

Referanslar

A. Mesut Erzurumluoglu, 2016. Population and family based studies of consanguinity: Genetic and Computational approaches. PhD thesis (Doktora tezim). University of Bristol.

A. Mesut Erzurumluoglu et al, 2016. Importance of Genetic Studies in Consanguineous Populations for the Characterization of Novel Human Gene Functions. Annals of Human Genetics, 80: 187–196.

Albar, 1999. Counselling about genetic disease: Islamic perspective. Eastern Mediterranean Health Journal. 5, 1129-33.

Bittles, 2012. Consanguinity in Context. Cambridge University Press.

Bittles and Black, 2010. The impact of consanguinity on neonatal and infant health. Early Human Development. 86, 737-41.

Bittles, Hamamy, 2010. Endogamy and Consanguineous marriage in Arab populations. Genetic Disorders among Arab populations. Heidelberg, Springer. 2nd Ed., 85-108.

Hussain, 1999. Community perceptions of reasons for preference for consanguineous marriages in Pakistan. Journal of Biosocial Science. 31, 449-61.

Kapadia, 1958. Marriage and Family in India. Oxford University Press. 2nd Ed., 117-37.

Read Full Post »