Feeds:
Posts
Comments

Posts Tagged ‘besiktas’

Gönül muhabbet ister podcast bahane! 🙂
Genelde, başarılı, bilgili ve cool’ insanlarla hafif konularda muhabbet ediyoruz. Twitter’da #AzIsCokLaf hashtagini kullanarak öneride bulunabilirsiniz. (Not: Yavaş konuştuğumuzu düşündüğünüz bölümlerde Spotify ya da Youtube’un 1.2x hızlandırma özelliğini kullanabilirsiniz)


Az İş Çok Laf – Bölüm 9: 70’lerden bu yana Türk futbolu – Kadir Özcan (14/01/21)

Hostlar: Mesut Erzurumluoğlu (Twitter|Blog) ve Fikri Çiçek (Twitter)

Konuk: Kadir Özcan (Facebook)

Bu bölümde, 70’lerde İngiltere’ye gelen – Leicester’lıların “futbolcu Kadir abisi” – Kadir Özcan’la anıları, ve Türk ve Dünya futbolunun son 40-45 senesinde aklında kalan futbolcular, takımlar ve maçlar hakkında konuştuk

Kadir abinin Türkiye ligi karması/kadrosu:

Kale (biri): Ilie Datcu/Turgay Şeren

Defans: Alpaslan Eratlı (sol), İsmail Arca, Fatih Terim/Popescu, Turgay Semercioğlu (sağ)

Ortasaha: Yusuf Tunaoğlu, Alex/Hagi, Emre Belözoğlu/Oğuz Çetin

Forvet: Aykut Kocaman (sol), Cemil Turan, Rıdvan Dilmen (sağ)

Mesut’un Türkiye ligi karması/kadrosu:

Kalede (biri): Taffarel/Rüştü/Cordoba/Mondragon

Defans: Gökhan Gönül/Capone/Ümit Davala (sağ), Popescu, Lugano/Bülent Korkmaz/Alpay Özalan, Hakan Ünsal/Ergün Penbe (sol)

Ortasaha: Emre Belözoğlu, Aurelio/Okan Buruk/Tugay Kerimoğlu/Geremi, Hagi/Sneijder/Okocha, Ribery/Hasan Şaş/Anelka

Forvet: İlhan Mansız/Jardel ve Hakan Şükür

(Not: Yabancı futbolcular için Türkiye’de oynadıkları dönemi sayıyoruz – öbür türlü Roberto Carlos, Pepe, Eto’o, Drogba, Meireles gibi futbolcuları eklememek olmazdı. Eğik çizgiyle (“/”) ayrilan futbolcular maçına göre alternatif veya aynı seviyede futbolcular olarak eklendi)

Bizi Twitter‘dan takip edin!

Az İş Çok Laf – Bölüm 10: (Yakında! Podcastimizi Spotify, YouTube, iTunes ya da Google Podcasts‘ten takip edin!)


İntro müzikleri:

The Kiffness – Ievan Polkka ft. Bilal Göregen (Club Remix) – with permission from David Scott (see tweet, dated 21/12/20)
Kemal Sunal’ın ‘Umudumuz Şaban’ filminden bir sahne

Öneri, soru ya da reklam için: coklafazis.podcast@gmail.com

Podcast episode edited by: Tarık Gönen, Mesut Erzurumluoğlu & Fikri Çiçek

Read Full Post »

Turkish_Football_Federation_logo

Bizi futbol dunyasına tanıtan her zaman milli takımımız olmuştur, bundan sonrada oyle olacaktir; cunku takımlarımız hic bir zaman bir Barcelona, Real Madrid yada Milan olamayacaklar (mesela cok zengin bir Arap almazsa – cunku alt yapıdan oyuncu yetistiremiyoruz, biraz potansiyeli olanlarda kendilerini bitiriyorlar!). Insallah yanılırım.

Onumuzdeki 4 sene ulkemiz futboluna iki buyuk firsatla geliyor: 2014 Dunya Kupası ve 2016 Avrupa Kupası.

Dunya kupaları her zaman buyuk bir organizasyondur ama ozellikle şike olaylarından sonra ve son 4 turnuvanın ucune katılamamızdan dolayı cizilen karizmamızı tekrar duzeltme acısından daha buyuk bir onem tasıyor bu turnuva. Avrupa sampiyonası ise bundan sonra 24 takımla oynanacak, bu yuzden de gruplarında ilk ikiye giren her takım kesin olarak buyuk organizasyona katılacak. Hatta ucunculerin yarısı dahi katılacak. Milli takımımızda her zaman 2. oldugu icin bize potansiyel olarak buyuk bir iyilik yapmıs oldu Platini. Dunya sıralamasında Japonyalarin, Afrika ulkelerinin arkasına dusmemizin en buyuk sebebiydi bu turnuvalara katılamamız.

Hollandanın Avrupa kupasında oynadıgı futbolu gordukten sonra biraz endiseliyim cunku tekrar bilenecekler ama bizimde simdiki milli futbolcularimızı dusununce cok umutluyum. Bence 2002’deki altın jenerasyondan sonraki en iyi takim var su anda Abdullah Avcı’nın elinde. Ilk macimizin Hollanda ile olmasıda bence bir taraftan buyuk bir fırsat.

Belkide tarihimizde hic olmadıgı kadar cok Avrupa tecrubesi olan futbolcu var milli takımımızda:

Kaleci: Volkan Demirel (Sinan Bolat, Tolga Zengin) – 96’dan bu yana milli takim kaleci sıkıntısı pek cekmedi (Rustunun vesilesiyle) ve bu boyle devam edecek gibi gozukuyor. Ilk kalecimiz su anda Volkan ama arkasında en az onun kadar iyi olan Sinan ve Tolga, hatta Onur var; ve hepside bir kaleci icin genc yasta sayılırlar. Volkan bazen cok formsuz olabiliyor ve ben Milli takim TDsi olsam Sinan yada Tolga’yı kaleye koymakta bir dakika tereddut etmem.

Defansta: Sagda Gokhan Gonul, Ortada Omer Toprak ve Egemen Korkmaz, Solda ise Caner Erkin (yada Hakan Balta, Hasan Ali Kaldırım) dortlusu beni cok umutlandırıyor. Cunku bizim tarih boyunca hep yumusak karnımız oldu defansımız (Alpay Ozalan ve Bulent Korkmaz ikilisini katmazsak); ama bu dortlu beraber oynamaya alısırlarsa sadece defansif yonden degil, ileri gitme yonundede cok yararlı olabilirler. Ayrica Serdar Aziz’inde zamanla Egemenin yerini alacagını dusunuyorum. Ismail Koybası ise kendisini bekledigimiz kadar gelistiremedi ama her zaman iyi bir alternatif olabilir solda.

Orta Saha: Sagda Hamit Altıntop, Solda Arda Turan, Ortada ise Emre Belozoglu, Nuri Sahin ve Selcuk Inan beslisi dunyada bile az bulunur bir orta sahaya sahip oldugumuz anlamına geliyor (bana gore). Tek sorun bu beslinin bir arada pek oynamamıs olması; ozellikle Nuri’nin bir an evvel milli takımda kendisini uvey evlat gibi hissetmesini asmamız lazım. Cunku Nuri’de muthis bir potansiyel var ve eminim bir kac sene icinde Real Madrid’inde vazgecilmezleri arasina girecektir (ins. sakatlık vs. olmazsa). Allah gostermesin sakatlık durumunda her zaman Mehmet Topuz, Mehmet Topal, Mehmet Ekici, Gokhan Tore, Tunay Torun, Sercan Sararer ve daha nice oyuncu gereken bolgelere yerlestirilebilir. Bir umutlandırıcı gelisme ise Muhammet Demirci’nin yavas yavas Besiktas’ta sans bulmaya baslaması.

Forvet: Burak Yılmaz’dan baska kimse su anda bu bolgede oynayacak forma sahip degil su anda (nerede Hakan Sukur simdi!). Umut Bulut, Mustafa Pektemek yada Mevlut Erdinc belki dusunulebilir ama bir sezonda attıkları gol sayısı 10’u gecmiyor. Burak’ın ise oyunu okuma ve sırtı donuk topla oynama konusundaki beceriksizligi bizlere sac bas yoldurabilir. Ilerisi icin en kısır bolgemiz denebilir, bunun icinde mutlaka bu konuya el atılmalı. Gerekirse kuluplerimizde ‘bir forvet nasıl olmali?’ konusunda genc adaylara seminerler verilmeli. Kısa vadede ise gol yollarında orta sahamızın kendilerine daha cok guvenip ileri cıkması ve surpriz kosu ve sutlarla gol araması gerekir. Ayrıca korner ve frikik konusunda (hem defansif hem ofansif) birseyler gelistirmemiz lazım cunku elin oglu bedava gol buluyor boyle durumlardan.

Eger bu kadroyla onumuzdeki 4 senede birseyler yapamazsak bir daha sittin sene basarı gelmez. Bu donemde kulup takımlarımızın basarısıda uzerine bonus olur insallah (GS ve FB’den bir seyler bekliyorum). Boyle basarılar gurbetcilerimizin ‘Turkiyeliyim’ derken gurur duymasına vesile oluyor ve sonuc olarakta daha cok Nuri Sahin, Yildiray Basturk gibilerinin Milli Takimımızı secmesini saglıyor (Mesut Ozil’i kotu kacırdık! Allah yolunu acık etsin, oda bizim gururumuz. Tabi gonul Turkiye forması giymesini isterdi).

Basarı icin Turk futbolcuların kendilerini her zaman fiziksel olarak hazır tutmaları ve kendi bolgelerinde dunyanın en iyi futbolcularının maclarını izlemeleri gerekiyor. Su anda da Real Madrid ve Barcelonalı futbolcular buyuk bir sans bizim topcularımız icin; gerekirse gidip canlı canlı izlemek lazım (topsuzken ne yapıyorlar cok onemli).

Son olarak haddim olmayarak bir sosyal mesaj(!) vereyim : Bence futbolseverler olarak birilerine kufur etmek yerine, ’ulke futbolunu nasil gelistirebiliriz?’ konusunda kafa yormamız daha makul olur diye dusunuyorum. Hepimiz kardesiz! Ulkemizin basarısı hepimizin basarısıdır!

Dikkat: Atila Turan’ıda yetistirip Mesut Ozil gibi kacırmamamız gerekiyor! Altdan yetisen diger oyuncularida mutlaka takip etmemiz lazım; ozellikle Almanya, Fransa ve Ingilterede ikamet edenleri…

Read Full Post »

Milli Takım – 2002 Dunya kupası

Futbolumuzun 90’lı yıllarda yetistirdigi Hakan Sukur, Hakan Unsal, Bulent Korkmaz, Alpay, Tugay, Hasan Sas, Okan ve Emrenin basını cektigi jenerasyon, 2000-2002 yılları arasında futboldaki en buyuk basarılarımıza imza attılar. O tarihlerde Galatasaray kulup bazında dunyanın en iyi 10 takımı arasında gosterilirken, milli takımımızda dunyada 5.ci sıraya kadar yukselmisti. Ama bu altın jenerasyon bize hizmet ederken, bu basarıdan nemalanmaya calısan cok insan cıktı ama bu nesilden sonrasını kimse dusunmedi yada islerine gelmedi (nasılsa bedavaya para kazanmak ve unlenmek varken kim calismayı tercih ederdi degilmi?)… Su futbolcuyu ben kesfettim, bu basarılar benim sayemde oldu diyenleri hepimiz dun gibi hatırlıyoruz!

Futboldan genel olarak cok anlamadıgımız gibi (tam tersini dusunmemize ragmen!), futbolcu yetistir(e)medigimizde bir gercek! Allah’tan yetenekli gurbetcilerimiz varda, hala onlardan nemalanıyoruz ve Almanyanın yetistirdigi genclerimizi kullanıyoruz… Peki aynı genlere sahip insanlar neden Turkiyeden yetisince potansiyellerine ulasamıyorlar? Bunun kisisel ve sosyal bir cok nedeni var ama baslıca nedenlere ins. kendi capımca bir goz atacagım…

Oncelikle “yetistirmedigimiz” kelimesini neden kullandıgımı acıklayayım: Bir futbolcuyu adam gibi yetistirmek en az 10 yıl alıyor ama biz millet olarak direk koseyi donmek istedigimiz icin, menajerler ve kulup kocları alt yapıda (yada sokakta) hazır gordukleri cocuklara hemen yapısıyor ve uzerinden nasıl para kazanabilirimin pesine dusuyorlar. Cocuk ve ailesi icinde hava hos nasıl olsa para geliyor; ama dusunmuyorlarki bu onun icin uzun vaadede alt yapısının yetersiz olmasınıda beraber getiriyor. Bunları ben uydurmuyorum, Turkiyeye gelen neredeyse butun kaliteli ve kariyerli hocalar Turk futbolcusunun genelde alt yapısının zayıf oldugunu soyluyor. Suc ise Turk cocuklarında degil, onları bu (paragoz!) hale getiren “buyuk”lerinde!

Problemler:

Simdi gelelim futbolcu yetistirememe nedenlerine:

Alt Yapı

Benim birinci sırada gordugum ve en buyuk problem alt yapı hocalarında. Acaba kac tanesi yeterli egitimle oralara geliyorlar? Kac tanesinin CVsinde bir yabancı dil, taktik, teknik, kondisyon, sakatlık, atak, defans, kaleci egitimi konusunda sertifikalari var? Futbolcularımızın bu akademik egitimleri almayan hocalardan hic bir sey ogrenememeleri cok normal gibime geliyor. Alt yapı hocalarından actık konuyu, burdan devam edelim. Altyapılarda dikkat ettigim bir baska anormallikte basarı paf takımının sampiyonluguyla kıyaslanıyor, oysa bu anlayıs temelde yanlıs. Bu hocalarımızın paf sampiyonlugunun degil, kac tane topcu yetistirdigi kisas alınmalı. Kac tanesi Avrupaya transfer oldu, kac tanesi alt yas milli takımlarına alındı, kac tanesi birinci takımda yerini aldi? Bu sorular bir alt yapi hocasının en buyuk imtihanı olmalı, paf sampiyonu olup-olmadımı degil…

Alt yapi hocaları genc bir futbolcuda oncelikle is ahlakı, futbola karsı sevgisi varmı ona bakmalılar, daha sonra da bu gruptan yetenekli olanlarının uzerine titremeliler (Ornekler: Carles Puyol, John Terry, Paulo Maldini – dunyanın en teknik oyuncuları degiller ama birer efsane oldular milli takım ve kuluplerinde yaptıklarıyla). Futbolu para icin oynayan cocuklar ne kadar yetenekli olursa olsun at cope gitsin (bu biraz radikal olabilir ama onlara harcanan zaman ve alın terini hakeden genclerimize harcasak cok daha buyuk futbolcular yetisir)…

Ayrıca cogu kulubumuzun alt yapıya yeterince para aktarmadıgıda bir gercek!

Alt yapıya bir baska acidan bakalim ve gelelim yurt ici ‘scouting’ sistemlerine: Buradaki baslica problem kesinlikle torpil yada yetenekli cocuklarin kesinlikle secen insanlara guvenlerinin olmaması. Maalesef hakedenlerin cogu saf dısı kalıyor ve genelde geriye yeteneksiz, ‘tuzu kuru’ yada gozu sırf parada olan gencler kalıyor. Unutmamalıyız ki dunyanın en iyi oyuncuları kendileri gidip futbol takımlarına basvurmuyorlar, onları futboldan anlayan insanlar kesfediyorlar (Ornekler: Messi, Maradona, Pele ve Ronaldo – sokakta kesfediliyorlar ve bu adamlar her zaman futbolu paranın onune koyuyorlar). Ozellikle ulkemizdede yetenekli cocuklar daha cok varoslarda yasıyorlar ve bu cocukların aileleri onlarla hic ilgilenemiyorlar, malum 7/24 calısmaktan garibanlarim! O yuzden cogu kaybolup gidiyor…

Torpil yapan hocaların ise, girdikleri kul hakkından dolayı mahserde cok kotu cezalandırılacaklarını hic bir zaman unutmamaları lazım!

Transferler

Yurt disindan transfer isinde ise: Takımlarimiz Avrupadan gerekirse en iyi scoutları getirip, bizim Turk scoutlara egitim verdirmeli… Ve derhal Turk scoutlarını, Afrika, Iskandinavya, Orta Dogu ve Dogu avrupaya serpistirmeli ve bu liglerdeki genc oyunculardan istisnasız hepsinden haberdar olunmalı… Ibrahimovic, Berbatov, Dzeko vs gibi futbolcular Ingiltere-Ispanyada yetismedi. Onlari neden bizimkiler bulamiyorda elin Almanı, Hollandalısı buluyor. Isin garibi Guney Amerika’dan hala topcu almaya calisiyoruz, bu bana gore kesinlikle yasaklanmalı… Cunku en iyilerini zaten Ispanya ve Portekiz alıyor. Bir altini Italya, Hollanda vs gibi ulkeler transfer ediyor. Geriye ise vasat ve vasat altı oyuncular kaliyor, onlarada verilen paralara yazik…

G.Amerikali oyuncu alinacaksa bile Avrupayi gelmis-gormusleri almalı (Alex de Souza gibi)…Bir baska problem kendi futbolcularimiz gereginden fazla pahalı! Avrupali bizimkilerden daha iyisini cok daha ucuza baska ulkelerden getirebiliyor… Bunun icin gerekirse bu konuya TFF el atmali ve futbolcularimizin degeri neyse onun en fazla biraz ustune satisina izin vermeli; cunku kisa vaadede bizim dunya arenasindaki yerimizi tekrar alabilmemiz icin avrupaya daha cok oyuncu gondermemiz lazim.

Taraftar Sayisi (Attendance)

Bir sonraki problem stadlara insan cekme: onuda saglamak icin Avrupadan ders almaliyiz. Bizim insanimiz Avrupalılar kadar zengin degil o yuzden fiyatlarin biraz dusuk olmasi normal gorulmeli. Ailecek gelenlere gerekirse cok buyuk indirimler yapilmali. Stadlarin icinde kufur, sigara kesinlikle yasak olmali ve denetlenmeli. Huzuru bozanlar kesinlikle bir daha stadlara alinmamali. Cocuklar bedava yada bedavaya yakin fiyatlara girmeli ki onlarda dogduklari yerin takımini tutsunlar. Anadolu takımlari bu konuda birseyler yapmali.

Son tavsiyeler (ve sonuc):

  • Sahalarımız camur tarlası cogu zaman, futbolun kalitesinin artması icin sahanında duzgun olması gerekir (sadece Super ligi kastetmiyorum)
  • Son olarak Turk futbolunun gelismesi icin her alanda profesyonel insanlarin yer almasi gerek, bunun icinde o yerlerde olan insanlarin CV’si cok onemli.
  • Ligimize madem heyecan katmak icin play-off sistemini getirdiler; ins. guzel olur bizim icin… O zaman baska yeniliklere de acik olmaliyiz… Mesela benim aklima gelen basketboldaki gibi “Time-out”lar; 2. yarida iki takimin T.direktorunede (sadece bir seferligine) 5’er dakikalik ‘Timeout’lar vererek maclarin daha heyecanli olmasini saglayabilirler. Ayrica bu uygulamanin sayesinde daha cok reklam alinabilir bu da olayin eknomik acisi…
  • 2.lig ve ustu her takımimizin stadi ve antreman fasiliteleri ve alt yapisi olmali. Her takımin mutlaka icinde Avrupada egitim gormus bir Turk hoca yer almali.
  • Turk futbolunu kucumseyen, bunun icinde hakettiginden fazla para isteyen futbolcular kesinlikle ligimize alinmamali…
  • Avrupaya Turk futbolcu satarken fiyatlarin makul olmasi gerekir.
  • Turk futbolunun fiyakasini artirmak icin kesinlikle bazi maclarin, en azindan hazirlik maclarinin yada super kupa maclarinin Musluman yada Afrika ulkelerinde yapilmasi gerekir, cunku nasil olsa Uzak dogu ve (guney ve kuzey) Amerika piyasasini ingiliz ve ispanyol takımlarina kaybettik. El cezire kanalinin uzerine daha dusmek gerekiyor ayrica… Bizim futbolumuza ozellikle musluman ulkelerinde buyuk bir sempati var (ayrica parada onlarda!)
  • Medyamiza da buyuk is dusuyor ama onlara ne yazsan nafile; populizm ve reyting acgozlulugu almis basini gidiyor
  • Unlu bir yabanci teknik direktor geldiginde en az 2 sene zaman verilmeli. Adam daha tanımadan, sutluyoruz. Olan yine Turk milletinin parasına oluyor.

Bu arada sizlerinde goruslerini kesinlikle okumak istiyorum; burada paylasalimki belki TFF’den yada kuluplerimizden bir iki kisi bu yazilari okurda kendilerine ders alirlar… Cunku futbol ne kadarda sadece bir oyun olsada, artik cok buyuk bir reklam araci ve turizm kaynagi oldu… Dunya kupalarinda basarili olan ulkelerde turist patlamalarida buna bir ornek…

Son olarak bu makalede yazdiklarim geneldir ve futbolumuza samimiyetle hizmet etmis hic kimseyle ilgili degildir! Surcu lisan ettiysek affola…

Read Full Post »

Ilhan Mansız bizim icin buyuk fırsatdı. Ne kendisi unlu olmanın agırlıgını kaldırabildi, ne de yeterli profesyonel nasihat verebildik

Turk futbolunun son yillarda ki dususunu buyuk bir uzuntu ve kaygıyla izliyoruz. Euro 2004 elemelerine birinci torbadan katilan milli takimimiz (aynı zaman zarfında Ingiltere 2.ci torbadaydı), 2012 dunya kupasina (Romanya ve Avusturya galibiyetleri olmasa) az daha 3.cu torbadan katilacakti (FIFA World Ranking icin tıklayın)

Kulupler seviyesinde ise isler daha kotu: Tarihimizdeki en buyuk basarimiz Galatasarayin 2000 yilinda kazandigi UEFA kupasi… Peki ulkemizde en cok sevilen spor olan futbolda neden buyuk basarilar kazanamiyoruz, ki onemli olan devamli basaridir, onu konusamiyoruz bile… Dunyada futbola en cok para harcayan (Ingiltere, Ispanya, Italya ve Almanyanin arkasindan) 5. ulkeyiz ama avrupada bile basari siralamasinda TFF super ligi 11. sırada; peki neden? Suc yoneticilerde mi, futbolcularda mı, menajerlerde mi?

Bulgaristan bile Berbatov (24m), Bosna bile Dzeko (28m), Isvec bile Ibrahimovic (35m), Gana bile Essien (34m), Fildisi Sahilleri bile Drogba (20m), Kamerun bile Eto’o (42m) yetistirebiliyorken biz neden hala onlarin ayarinda oyuncular yetistiremiyoruz? Ki ben inaniyor ve goruyorumki bizimkilerden daha yetenekli ulke sayisi bir elin parmagini gecmez… Sorun nerde o zaman?

Benim gordugum kadariyla problemlerin cozumu 4 kategoride aranmali:

1- Alt yapı ve (eğitemeyen) koçlar

2- (CVsiyle değil) Parasından dolayı secilen yoneticiler

3- Scout sistemleri (Ulke ici ve dısında)

4- Stadlara Taraftar cekilmesi

Tabiki futbolumuzun temiz olması en onemlisi ama onun uzerine bu aralar gidildigi icin, o problemin cozulmek uzere oldugunu sayıyorum (insallah!)

Futbolumuzun ust seviyelere gelmesi, diger sporlarıda etkileyecektir ve olimpiyatlarda artık bir-iki madalyayla ayrıldıgımız utanc gunlerinin sonunu getirecektir; bunun icin futbolumuzdaki problemlerin cozulmesi cok onemli. Bu konuda sizlerinde dusuncelerini merak ediyorum: Turk futbolu nasıl Almanya, Brezilya, Ingiltere seviyesine gelebilir? Bir Messi, C. Ronaldo, J. Mourinho nasıl yetistirilir?

Lutfen Turk futbolunda gordugunuz problemleri yazin ve o problemin cozumu nasil olmalidir bizlerle paylasın… Ins. benimde bu konuda yazilarım olacak ilerki haftalarda…

PS: Futbolcu Fiyatları http://www.transfermarkt.co.uk/ sitesinden alınmıstır

Read Full Post »