Feeds:
Posts
Comments

Posts Tagged ‘fifa’

Gönül muhabbet ister podcast bahane! 🙂
Genelde, başarılı, bilgili ve ‘cool’ insanlarla hafif konularda muhabbet ediyoruz. Twitter’da #AzIsCokLaf hashtagini kullanarak öneride bulunabilirsiniz. (Not: Yavaş konuştuğumuzu düşündüğünüz bölümlerde Spotify ya da Youtube’un 1.2x hızlandırma özelliğini kullanabilirsiniz)


Az İş Çok Laf – Final Bölüm 30: Futbol tuhaf oyun – Kerem Aydın (11/05/2025)

Hostlar: Mesut Erzurumluoğlu (Twitter|Blog) ve Enes Öztoprak (LinkedIn)

Konuk: Kerem Aydın (Twitter)

Not: Maalesef hem akustik hem de internet bağlantı sorunları çektik ve birçok kısımı silmek zorunda kaldık. Kerem’in de sonradan bağlantısı tamamen koptu. Neyse artık elveda diyoruz zaten – umarız fazla rahatsız etmez. İyi dinlemeler!

“Truth is stranger than fiction, but it is because fiction is obliged to stick to possibilities; truth isn’t.” (Gerçek, kurgudan daha tuhaftır, çünkü kurgu, olabilirlikleri gözetmek durumundadır; gerçeğin öyle bir zorunluluğu yoktur) – Mark Twain

Bu bölümde Bilkent Universitesi Endüstri mühendisliği mezunu ve arkadaşları arasında ‘futbol almanağı‘ olarak tanınan Kerem Aydın’ı ağırladık ve kendisinden futbolla ilgili tuhaf anılarını dinledik.

Not: Kerem’i konuk aldığımız Bölüm 3, Bölüm 25, Bölüm 26 ve Bölüm 29 için tıklayın


Yayında kullandığımız terminoloji:

Glitch: Genelde oyunlarda ortaya çıkan (fizik kurallarına aykırı) komik arızalar (örn. FIFA konsol oyununda futbol topunun kalecinin içinden geçmesi gibi)

Infamous: Kötü anlamda, negatif bir şöhret/ün (örn. Ajdar ünlü bir şarkıcı)

Ateistler bunu da açıklasın‘ internet geyikleri/memeleri (Ekşisözlük)

Yayında bahsettiğimiz futbol mucizeleri ve tuhaf olaylar:

Leicester City FC’nin 2015/16 Premier Lig Şampiyonluğu (YouTube | Bir önceki sezon)

Yunanistan’ın Euro 2004’ü kazanması (YouTube)

Bayern Münih v Manchester Utd 1999 Şampiyonlar Ligi Finali (YouTube)

Leicester City FC v Watford 2013 (Premier League) Play-off maçı son saniyeler (YouTube)

Hırvatistan v Türkiye Euro 2008 çeyrek finali son saniyeler (YouTube)

Fransa v Arjantin 2022 Dünya Kupası Finali – ve son saniyede Martinez’in kurtarışı (YouTube)

Ertem Şener ve Fatih Terim’in komik diyaloğu (YouTube)

Leverkusen’in 2023/24 Bundesliga sezonunu ilk defa (ve namağlup!) kazanması (YouTube)

Fenerbahçe v Galatasaray (1991) derbisinde sakatlanan futbolcuyla sıcağı sıcağına röportaj (YouTube)

Arsenal v Zaragoza 1995 Kupa Galipleri Kupası finali – uzatmaların son dakikasında orta sahadan gol (YouTube)

Lilian Thuram’ın Fransa Milli Takımı için 142 maça çıkması ve attığı iki golü de 1998 Dünya Kupası Yarı Finalinde Hırvatistan’a karşı atıp, ülkesini finale taşıması (YouTube)

Manchester City’nin Aguero’nun golüyle son dakikalarda 2012 yılı Premier League şampiyonluğu (Son 10 dakika full | Aguerooo!)

Liverpool v Milan 2005 Şampiyonlar Ligi Finali (YouTube)

DC United v Orlando (2018) – Wayne Rooney’nin son saniyelerde inanılmaz asisti (YouTube)

Fransa’nın son saniyelerde yediği golle 1994 Dünya Kupasına gidememesi (YouTube)

Liverpool kalecisi Karius’un 2018 Şampiyonlar Ligi Finalinde yaptığı büyük hata (YouTube)


Bizi Twitter‘dan takip edin!

Podcastimizi SpotifyYouTube ya da Apple Podcasts‘ten takip edin ve arkadaşlarınızla paylaşın!


İntro müzikleri:

Altın Gün – Goca Dünya
Kemal Sunal’ın ‘Umudumuz Şaban’ filminden bir sahne

Öneri, soru ya da reklam için: coklafazis.podcast@gmail.com

Podcast episode edited by: Mesut Erzurumluoğlu

Read Full Post »

Gönül muhabbet ister podcast bahane! 🙂
Genelde, başarılı, bilgili ve ‘cool’ insanlarla hafif konularda muhabbet ediyoruz. Twitter’da #AzIsCokLaf hashtagini kullanarak öneride bulunabilirsiniz. (Not: Yavaş konuştuğumuzu düşündüğünüz bölümlerde Spotify ya da Youtube’un 1.2x hızlandırma özelliğini kullanabilirsiniz)


Az İş Çok Laf – Bölüm 29: Süper Lig Tarihinin En Komik 11’i – Kerem Aydın (02/05/2023)

Hostlar: Mesut Erzurumluoğlu (Twitter|Blog) ve Fikri Çiçek (LinkedIn)

Konuk: Kerem Aydın (Twitter)

Bu bölümde Bilkent Universitesi Endüstri mühendisliği mezunu ve arkadaşları arasında ‘futbol almanağı‘ olarak tanınan Kerem Aydın’ı ağırladık ve kendisiyle Süper Lig tarihinin En Komik 11’ini kurduk.

Not: Kerem’i konuk aldığımız ilk podcast bölümü olan Bölüm 3, Bölüm 25 ve Bölüm 26 için tıklayın

Not 2: 24:55‘te gazete manşetindeki küfürden dolayı bip girdik (Detaylar için: YouTube)


Yayında bahsettiğimiz videolar:

Rizespor’lu Cumhur’un (2007/08 Fenerbahçe maçında) yan hakemin “Oyna Oyna!” talimatına verdiği cevap (YouTube)

Yılmaz Vural – En Komik Anlar (YouTube) ve ‘Gurbetçi Şaban’da oynadığı rol (YouTube)

Volkan Demirel (2009/10 Galatasaray maçında) topu poposuyla kontrol ediyor (YouTube)

‘Takoz’ Recep Çetin Ropörtajı (YouTube)

Mustafa Denizli, Polis İle Yaşadığı Efsane Diyaloğun Bilinmeyenlerini Anlattı (YouTube)

Batuhan Karadeniz Transfer Haberleri ve Knight Online Günlükleri 1 (YouTube)

Eski futbolculardan gülümseten Sergen Yalçın anıları (YouTube)

Fatih Terim (Euro 2004’de) Canlı Yayın Kazası (YouTube)

Serhat Akın Güney Kore’de nasıl ölümden döndü? (YouTube)

Beşiktaş-Barcelona (19/09/2000) Özeti – İbrahim Üzülmez (YouTube)

Hasan Şaş 2002 DK Uçak anısı (YouTube)

Shota Arveladze’den en komik anlar (YouTube)

Pascal Nouma ve Kadir Çöpdemir – Aragaz Komik Cenaze Adetleri (YouTube)


Bizi Twitter‘dan takip edin!

Az İş Çok Laf – Bölüm 30: Yakında! Podcastimizi SpotifyYouTubeApple Podcasts ya da Google Podcasts‘ten takip edin ve arkadaşlarınızla paylaşın!


İntro müzikleri:

Altın Gün – Goca Dünya
Kemal Sunal’ın ‘Umudumuz Şaban’ filminden bir sahne

Öneri, soru ya da reklam için: coklafazis.podcast@gmail.com

Podcast episode edited by: Mesut Erzurumluoğlu

Read Full Post »

Gönül muhabbet ister podcast bahane! 🙂
Genelde, başarılı, bilgili ve ‘cool’ insanlarla hafif konularda muhabbet ediyoruz. Twitter’da #AzIsCokLaf hashtagini kullanarak öneride bulunabilirsiniz. (Not: Yavaş konuştuğumuzu düşündüğünüz bölümlerde Spotify ya da Youtube’un 1.2x hızlandırma özelliğini kullanabilirsiniz)


Az İş Çok Laf – Bölüm 26: FIFA Dünya Kupası ile ilgili ortamlarda kullanılacak bilgiler – Kerem Aydın (14/11/2022)

Hostlar: Mesut Erzurumluoğlu (Twitter|Blog) ve Mehmet Esat Erzurumluoğlu (Twitter|Academia.edu)

Konuk: Kerem Aydın (Twitter)

Bu bölümde Bilkent Universitesi Endüstri mühendisliği mezunu ve arkadaşları arasında ‘futbol almanağı‘ olarak tanınan Kerem Aydın’ı ağırladık ve kendisiyle ilginç FIFA Dünya Kupası istatistikleri hakkında konuştuk.

Not: Kerem’i konuk aldığımız ilk podcast bölümü olan Bölüm 3 ve Bölüm 25 için tıklayın


Yayında bahsettiğimiz istatistik/videolar:

Dünya Kupasının en hızlı golü – Hakan Şükür: Güney Kore v Türkiye (2002)

Dünya Kupasının en hızlı kırmızı kartı: Ilk dakikada Jose Batista – Iskoçya v Uruguay (1986)

Fransa’nın 1994 Dünya Kupası play-off maçında Bulgaristan’a son dakikada yediği golle yenildiği maçın özeti

Milli kariyerinde 142 maçta sadece 2 gol atan Fransa’nın efsanevi defans oyuncusu Thuram, bu gollerin ikisini de Hırvatistan’a karşı 1998 Dünya Kupası yarı-finalinde attı ve takımını finale taşıdı: Fransa v Hırvatistan (1998)

42 yaşındaki Kamerunlu Roger Milla’nın 1994 Dünya Kupasında Rusya’ya attığı gol

33 yaşındaki C. Ronaldo’nun 2018 Dünya Kupasında İspanya’ya attığı hattrick/goller

Adidas’ın dizayn ettiği dişli kramponların Almanya’nın 1954 Dünya Kupasını sürpriz bir şekilde kazanmasındaki rolü hala tartışılır: adidas History


Bizi Twitter‘dan takip edin!

Az İş Çok Laf – Bölüm 27: Yakında! Podcastimizi SpotifyYouTubeApple Podcasts ya da Google Podcasts‘ten takip edin ve arkadaşlarınızla paylaşın!


İntro müzikleri:

Altın Gün – Goca Dünya
Kemal Sunal’ın ‘Umudumuz Şaban’ filminden bir sahne

Öneri, soru ya da reklam için: coklafazis.podcast@gmail.com

Podcast episode edited by: Mesut Erzurumluoğlu

Read Full Post »

Milli Takım – 2002 Dunya kupası

Futbolumuzun 90’lı yıllarda yetistirdigi Hakan Sukur, Hakan Unsal, Bulent Korkmaz, Alpay, Tugay, Hasan Sas, Okan ve Emrenin basını cektigi jenerasyon, 2000-2002 yılları arasında futboldaki en buyuk basarılarımıza imza attılar. O tarihlerde Galatasaray kulup bazında dunyanın en iyi 10 takımı arasında gosterilirken, milli takımımızda dunyada 5.ci sıraya kadar yukselmisti. Ama bu altın jenerasyon bize hizmet ederken, bu basarıdan nemalanmaya calısan cok insan cıktı ama bu nesilden sonrasını kimse dusunmedi yada islerine gelmedi (nasılsa bedavaya para kazanmak ve unlenmek varken kim calismayı tercih ederdi degilmi?)… Su futbolcuyu ben kesfettim, bu basarılar benim sayemde oldu diyenleri hepimiz dun gibi hatırlıyoruz!

Futboldan genel olarak cok anlamadıgımız gibi (tam tersini dusunmemize ragmen!), futbolcu yetistir(e)medigimizde bir gercek! Allah’tan yetenekli gurbetcilerimiz varda, hala onlardan nemalanıyoruz ve Almanyanın yetistirdigi genclerimizi kullanıyoruz… Peki aynı genlere sahip insanlar neden Turkiyeden yetisince potansiyellerine ulasamıyorlar? Bunun kisisel ve sosyal bir cok nedeni var ama baslıca nedenlere ins. kendi capımca bir goz atacagım…

Oncelikle “yetistirmedigimiz” kelimesini neden kullandıgımı acıklayayım: Bir futbolcuyu adam gibi yetistirmek en az 10 yıl alıyor ama biz millet olarak direk koseyi donmek istedigimiz icin, menajerler ve kulup kocları alt yapıda (yada sokakta) hazır gordukleri cocuklara hemen yapısıyor ve uzerinden nasıl para kazanabilirimin pesine dusuyorlar. Cocuk ve ailesi icinde hava hos nasıl olsa para geliyor; ama dusunmuyorlarki bu onun icin uzun vaadede alt yapısının yetersiz olmasınıda beraber getiriyor. Bunları ben uydurmuyorum, Turkiyeye gelen neredeyse butun kaliteli ve kariyerli hocalar Turk futbolcusunun genelde alt yapısının zayıf oldugunu soyluyor. Suc ise Turk cocuklarında degil, onları bu (paragoz!) hale getiren “buyuk”lerinde!

Problemler:

Simdi gelelim futbolcu yetistirememe nedenlerine:

Alt Yapı

Benim birinci sırada gordugum ve en buyuk problem alt yapı hocalarında. Acaba kac tanesi yeterli egitimle oralara geliyorlar? Kac tanesinin CVsinde bir yabancı dil, taktik, teknik, kondisyon, sakatlık, atak, defans, kaleci egitimi konusunda sertifikalari var? Futbolcularımızın bu akademik egitimleri almayan hocalardan hic bir sey ogrenememeleri cok normal gibime geliyor. Alt yapı hocalarından actık konuyu, burdan devam edelim. Altyapılarda dikkat ettigim bir baska anormallikte basarı paf takımının sampiyonluguyla kıyaslanıyor, oysa bu anlayıs temelde yanlıs. Bu hocalarımızın paf sampiyonlugunun degil, kac tane topcu yetistirdigi kisas alınmalı. Kac tanesi Avrupaya transfer oldu, kac tanesi alt yas milli takımlarına alındı, kac tanesi birinci takımda yerini aldi? Bu sorular bir alt yapi hocasının en buyuk imtihanı olmalı, paf sampiyonu olup-olmadımı degil…

Alt yapi hocaları genc bir futbolcuda oncelikle is ahlakı, futbola karsı sevgisi varmı ona bakmalılar, daha sonra da bu gruptan yetenekli olanlarının uzerine titremeliler (Ornekler: Carles Puyol, John Terry, Paulo Maldini – dunyanın en teknik oyuncuları degiller ama birer efsane oldular milli takım ve kuluplerinde yaptıklarıyla). Futbolu para icin oynayan cocuklar ne kadar yetenekli olursa olsun at cope gitsin (bu biraz radikal olabilir ama onlara harcanan zaman ve alın terini hakeden genclerimize harcasak cok daha buyuk futbolcular yetisir)…

Ayrıca cogu kulubumuzun alt yapıya yeterince para aktarmadıgıda bir gercek!

Alt yapıya bir baska acidan bakalim ve gelelim yurt ici ‘scouting’ sistemlerine: Buradaki baslica problem kesinlikle torpil yada yetenekli cocuklarin kesinlikle secen insanlara guvenlerinin olmaması. Maalesef hakedenlerin cogu saf dısı kalıyor ve genelde geriye yeteneksiz, ‘tuzu kuru’ yada gozu sırf parada olan gencler kalıyor. Unutmamalıyız ki dunyanın en iyi oyuncuları kendileri gidip futbol takımlarına basvurmuyorlar, onları futboldan anlayan insanlar kesfediyorlar (Ornekler: Messi, Maradona, Pele ve Ronaldo – sokakta kesfediliyorlar ve bu adamlar her zaman futbolu paranın onune koyuyorlar). Ozellikle ulkemizdede yetenekli cocuklar daha cok varoslarda yasıyorlar ve bu cocukların aileleri onlarla hic ilgilenemiyorlar, malum 7/24 calısmaktan garibanlarim! O yuzden cogu kaybolup gidiyor…

Torpil yapan hocaların ise, girdikleri kul hakkından dolayı mahserde cok kotu cezalandırılacaklarını hic bir zaman unutmamaları lazım!

Transferler

Yurt disindan transfer isinde ise: Takımlarimiz Avrupadan gerekirse en iyi scoutları getirip, bizim Turk scoutlara egitim verdirmeli… Ve derhal Turk scoutlarını, Afrika, Iskandinavya, Orta Dogu ve Dogu avrupaya serpistirmeli ve bu liglerdeki genc oyunculardan istisnasız hepsinden haberdar olunmalı… Ibrahimovic, Berbatov, Dzeko vs gibi futbolcular Ingiltere-Ispanyada yetismedi. Onlari neden bizimkiler bulamiyorda elin Almanı, Hollandalısı buluyor. Isin garibi Guney Amerika’dan hala topcu almaya calisiyoruz, bu bana gore kesinlikle yasaklanmalı… Cunku en iyilerini zaten Ispanya ve Portekiz alıyor. Bir altini Italya, Hollanda vs gibi ulkeler transfer ediyor. Geriye ise vasat ve vasat altı oyuncular kaliyor, onlarada verilen paralara yazik…

G.Amerikali oyuncu alinacaksa bile Avrupayi gelmis-gormusleri almalı (Alex de Souza gibi)…Bir baska problem kendi futbolcularimiz gereginden fazla pahalı! Avrupali bizimkilerden daha iyisini cok daha ucuza baska ulkelerden getirebiliyor… Bunun icin gerekirse bu konuya TFF el atmali ve futbolcularimizin degeri neyse onun en fazla biraz ustune satisina izin vermeli; cunku kisa vaadede bizim dunya arenasindaki yerimizi tekrar alabilmemiz icin avrupaya daha cok oyuncu gondermemiz lazim.

Taraftar Sayisi (Attendance)

Bir sonraki problem stadlara insan cekme: onuda saglamak icin Avrupadan ders almaliyiz. Bizim insanimiz Avrupalılar kadar zengin degil o yuzden fiyatlarin biraz dusuk olmasi normal gorulmeli. Ailecek gelenlere gerekirse cok buyuk indirimler yapilmali. Stadlarin icinde kufur, sigara kesinlikle yasak olmali ve denetlenmeli. Huzuru bozanlar kesinlikle bir daha stadlara alinmamali. Cocuklar bedava yada bedavaya yakin fiyatlara girmeli ki onlarda dogduklari yerin takımini tutsunlar. Anadolu takımlari bu konuda birseyler yapmali.

Son tavsiyeler (ve sonuc):

  • Sahalarımız camur tarlası cogu zaman, futbolun kalitesinin artması icin sahanında duzgun olması gerekir (sadece Super ligi kastetmiyorum)
  • Son olarak Turk futbolunun gelismesi icin her alanda profesyonel insanlarin yer almasi gerek, bunun icinde o yerlerde olan insanlarin CV’si cok onemli.
  • Ligimize madem heyecan katmak icin play-off sistemini getirdiler; ins. guzel olur bizim icin… O zaman baska yeniliklere de acik olmaliyiz… Mesela benim aklima gelen basketboldaki gibi “Time-out”lar; 2. yarida iki takimin T.direktorunede (sadece bir seferligine) 5’er dakikalik ‘Timeout’lar vererek maclarin daha heyecanli olmasini saglayabilirler. Ayrica bu uygulamanin sayesinde daha cok reklam alinabilir bu da olayin eknomik acisi…
  • 2.lig ve ustu her takımimizin stadi ve antreman fasiliteleri ve alt yapisi olmali. Her takımin mutlaka icinde Avrupada egitim gormus bir Turk hoca yer almali.
  • Turk futbolunu kucumseyen, bunun icinde hakettiginden fazla para isteyen futbolcular kesinlikle ligimize alinmamali…
  • Avrupaya Turk futbolcu satarken fiyatlarin makul olmasi gerekir.
  • Turk futbolunun fiyakasini artirmak icin kesinlikle bazi maclarin, en azindan hazirlik maclarinin yada super kupa maclarinin Musluman yada Afrika ulkelerinde yapilmasi gerekir, cunku nasil olsa Uzak dogu ve (guney ve kuzey) Amerika piyasasini ingiliz ve ispanyol takımlarina kaybettik. El cezire kanalinin uzerine daha dusmek gerekiyor ayrica… Bizim futbolumuza ozellikle musluman ulkelerinde buyuk bir sempati var (ayrica parada onlarda!)
  • Medyamiza da buyuk is dusuyor ama onlara ne yazsan nafile; populizm ve reyting acgozlulugu almis basini gidiyor
  • Unlu bir yabanci teknik direktor geldiginde en az 2 sene zaman verilmeli. Adam daha tanımadan, sutluyoruz. Olan yine Turk milletinin parasına oluyor.

Bu arada sizlerinde goruslerini kesinlikle okumak istiyorum; burada paylasalimki belki TFF’den yada kuluplerimizden bir iki kisi bu yazilari okurda kendilerine ders alirlar… Cunku futbol ne kadarda sadece bir oyun olsada, artik cok buyuk bir reklam araci ve turizm kaynagi oldu… Dunya kupalarinda basarili olan ulkelerde turist patlamalarida buna bir ornek…

Son olarak bu makalede yazdiklarim geneldir ve futbolumuza samimiyetle hizmet etmis hic kimseyle ilgili degildir! Surcu lisan ettiysek affola…

Read Full Post »